Keşfet

“Halef: Köklerin Çağrısı”, İstanbul’da başarılı bir cerrah olan Serhat’ın Urfa’daki köklerine geri dönmesiyle, aşk, güç, aile sırları ve geleneklerle modern hayat arasındaki çatışmanın gölgesinde şekillenen dramatik bir hesaplaşmayı anlatıyor.

Üst düzey bir sermaye hanedanının varisiyle, köy kökenli bir ailenin evladı etrafında şekilleniyor bu hikâye. Her ikisinin de evlilikleri üç yılı geride bırakmış, boşanma sınırına gelmiş; fakat eşlerine konan beyin tümörü tanısı, geçmişin gölgelerindeki kırgınlıklarla yüzleşmelerine ve kaybolmuş duyguları yeniden keşfetmelerine sebep oluyor.

Ben Leman dizisi, geçmişin sırlarının gölgesinde kalan dört kadının ve bir erkeğin dostluk, aşk ve ihanet ekseninde yüzleşmeyi seçtiği duygusal bir dramdır.

Azra, aynada gördüğü suratı tanıyamazken geçmişin gölgesinde kalan gerçek benliğini ve anneliğin gücünü yüzünü de kimliğini de değiştirerek yeniden inşa etmeye çalışan bir kadın hikâyesidir.

Karadeniz’in sert rüzgarları ve durmaksızın çarpan dalgalarıyla çevrili bir bölgede geçen hikâye, ayakta durmayı ve direnmeyi bilen bir kadının yaşamını merkezine alıyor. Duygularıyla, kararlılığıyla ve direnciyle hem doğanın hem de kendi hayatının fırtınalarına karşı koyan bir erkeğin “sevdasına” olan tutkusu, güçlü bir senaryo ile ekrana taşınıyor

Dürüstlük, aile bağları ve güven temelleri üzerine inşa ettiği hayatı bir anda sarsılan Serhat, eşi Berrak’ın yıllardır gizlediği büyük gerçeği öğrenince dünyası altüst olur. Yaşadığı yıkımın ortasında, açık sözlülüğü ve cesaretiyle dikkat çeken Zeynep’le yolları kesişir. Bu beklenmedik karşılaşma, ikisini de duygusal ve tehlikeli bir girdabın tam merkezine sürükler.

Bir avukat, bir düzenbaz ve hırsın esiri olmuş bir aile… Herkesin kendi sırrını sakladığı bu hikâyede tek bir soru yankılanıyor: En büyük sahtekâr hangisi?

Uzun yıllar cezaevinde yatan Ayşe, özgürlüğüne kavuştuğunda yıllar önce elinden alınan kızına ulaşmak için güvene dayalı bir oyun kurar, ancak karşısında ihanetler ve acımasız bir aile sırlarıyla örülü engeller bulur.

Bu görkemli tarihî dizi, 14. yüzyılın başlarında geçiyor ve odak noktasında Orhan Gazi var — yani Osman Gazi’nin oğlu, küçük bir Türkmen uç beyliğini Avrupa’ya doğru genişleterek birkaç yüzyıllık hâkimiyetin temellerini atan ikinci Osmanlı padişahı. Uç beyliğinden yüzyıllarca sürecek bir dünya ulusuna dönüşmenin epik hikâyesine şahitlik ediyoruz.

Çukurova'nın can suyu sanılan toprağın, üç yoksul dostun umutlarını acımasızca sömüren bir çarka dönüştüğü, dostluğun ve insanlığın ağır bedel ödediği, dramatik bir hayatta kalma mücadelesi